Göz bebeği, gözün renkli kısmı olan irisin tam ortasında yer alan ve dairesel bir siyah delik olarak tanımlanabilir. Bu yapı, gözün yapısına etki eden ve boyutunda değişimlere sebep olan gözün en temel yapılarından birisidir. İrisin yapısındaki küçük kaslar sayesinde, göz bebeğinin büyümesi kontrol altına alınır. Bu sayede dış çevreden gelen ışığın göz bebeğinin arkasında yer alan duyusal yapıların bulunduğu alana ulaşması sağlanır ve bu durumun kontrollü denetimi yapılır. Herhangi bir aksaklık olması halinde sorunu gidermesi bakımından önemli bir etkisi bulunmaktadır. Özellikle bu yapı, göz bebeğinin büyümesi konusunda etkin bir rol oynar.

Göz bebeği hakkında bilmemiz gereken en temel nokta, göz bebeğinin vücut yapısına göre değişiklik göstermesidir. Yani bireyin vücut yapısı büyüdükçe, göz ve çevresindeki yapılar da büyür. Buna bağlı olarak göz bebeğinde büyümeler yaşanması mümkündür. Ancak göz bebeğinin büyümesi durumu, vücudun büyümesi ile gerçekleşmesi hali uzun süreli meydana gelen bir olay olup fark edilmesi zor bir durumdur. Örneğin, küçük yaştaki bir bebeğin göz ve göz bebeği büyüklüğü ile ilerleyen yaşlarda çocukluk dönemine geldiği zaman ulaştığı göz ve göz bebeği büyüklüğü birbirinden farklı olacaktır. Ancak bu fark, önemsenecek derecede olmayıp bireyin hayatını olumsuz etkileyebilecek bir sorun teşkil etmemektedir. Bu yüzden bu şekilde gerçekleşen göz bebeği büyümeleri önemsenmeyebilir.

Göz bebeği büyümelerinde ani vakaların yaşanması halinde, meydana gelen büyümeler ya da küçülmeler de söz konusudur. Örneğin, göz bebeğine dış çevreden bir ışık yansıtılması halinde göz bebeğinden küçülmeler meydana gelmesi söz konusu olabilir. Bu durumda kısa vadede göz bebeğinin büyümesi durumuna örnek verilebilir. Burada dikkat etmemiz gereken en önemli husus, göz bebeğinin yapısının ışık karşısındaki duyarlılığıdır. Göz bebeği büyümelerinde ışığın etkisi yadsınamaz derecede yüksektir.

Normal boyuttaki bir göz bebeğine parlak bir ışık yansıtılması halinde küçülmeler meydana gelir. Bu durum, göz bebeği büyümesini engeller ve göz bebeğine birtakım sınırlılıklar koyar. Ancak bu durumun tam tersi düşünüldüğünde, farklı bir sonuç ile karşılaşmak mümkündür. Örneğin, göz bebeğine loş ya da düşük seviyede olan bir ışık yansıtıldığı zaman, göz bebeği daha çok ışığa ihtiyaç duyacağı için çevrede bulunan bütün ışıkları alabilmesi adına büyür. Göz bebeğinde yaşanan büyümelerin sebebi buradan kaynaklanmaktadır. Yani ışık, göz bebeğinin ani durumlarda değişimlere uğramasında oldukça etkilidir. Örneğin, karanlık bir ortamda uzun süre duran bir birey aniden ışığın bulunduğu bir ortama geldiği zaman sıkıntı yaşaması mümkündür.

Göz bebeği büyümesinin en temel nedeninin ışığın etkisi olduğunu belirttik. Bunun yanı sıra, göz bebeğinin boyutunda yaşanan değişimlerin başka birçok nedeni bulunmaktadır. Örneğin, gözün uzun süreliğine yalnızca bir noktaya odaklanması halinde de göz bebeğinde büyümeler yaşanması mümkündür. Bunun yanı sıra heyecan, korku, stres ve kaygı gibi çeşitli duygu durumları da bir tepki niteliğinde göz bebeğinin büyümesi ya da küçülmesine neden olmaktadır.

Bu ve benzeri doğal durumlarda gerçekleşen göz bebeğinin büyümesinin yanı sıra, birtakım olumsuz durumlardan kaynaklanan dış çevreli yapay durumlarda da göz bebeğinde büyümeler yaşanması mümkündür. Örneğin, hasta bir bireyin kullanmış olduğu ilaçlar neticesinde göz bebeğinde büyümeler meydana gelebilir. Özellikle de bu ilaçların yan etkileri arasında göz bebeğinde büyümeler yaşandığı söylenebilir.